Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

alt yazı

  • 1 alt yazı

    1) verlag Bildunterschrift f
    2) film Untertitel m

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > alt yazı

  • 2 alt yazı

    1) на́дпись под рису́нком (в газете, журнале)
    2) субти́тр

    Türkçe-rusça sözlük > alt yazı

  • 3 alt yazı

    subtitle

    Turkish-English dictionary > alt yazı

  • 4 alt yazı, dipnot


    ычIэгъ кIэтхагъ

    Малый турецко-адыгский словарь > alt yazı, dipnot

  • 5 alt

    ",-tı 1. bottom. 2. buttocks, rump, bottom. 3. the space beneath. 4. continuation, the rest. 5. the farther. 6. the lower. 7. under, beneath, below (with a personal suffix and a case ending). -ı alay, üstü kalay gaudy, showy, tawdry. -ına almak /ı/ wrestling to throw (one´s opponent) down. -tan almak to be gentle with someone who is speaking harshly. - alta one under the other. -tan alta secretively. - alta üst üste rough-and-tumble. -ından çapanoğlu çıkmak to have a troublesome complication appear. -ını çizmek /ın/ to underline, emphasize. -tan dağıtım water system relying on city water pressure, without an attic tank. - dudak lower lip. - etmek /ı/ to beat, overwhelm. -ına etmek to soil or wet one´s clothes or bed. -ından girip üstünden çıkmak /ın/ to squander, spend (a fortune) recklessly. -tan güreşmek to look for a way of winning while pretending to lose. -ını ıslatmak to wet one´s underclothes or bed. -ına kaçırmak to wet or soil one´s clothes a little. -ta kalanın canı çıksın. colloq. The devil take the hindmost. -ından kalkamamak /ın/ 1. to be unable to carry (something) through to completion. 2. not to be able to protect oneself (from a difficulty). -ından kalkmak /ın/ to carry out (something) successfully. -ında kalmak /ın/ 1. to have no retort (to another´s statement), be unable to reply. 2. to remain under (an obligation). -ta kalmak to lose, be defeated. -ında kalmamak /ın/ 1. not to leave (a kindness) unrepaid. 2. to get even (for). - kasa print. lower case. - kat 1. the floor below. 2. first floor, ground floor. -ı kaval, üstü şişhane odd-looking, having an outlandish look. -ından ne çıkacak bilinmez. colloq. The outcome is uncertain. - olmak to be beaten, be overcome. - tarafı/yanı 1. the lower part; the underside. 2. remainder, the rest. 3. the outcome. 4. all that is involved (is only): Niçin bu kadar üzülüyorsun? Alt tarafı on bin lira. Why are you making such a fuss? It´s only a matter of ten thousand liras. -ını üstüne getirmek /ın/ 1. to upset, turn upside down, confuse. 2. to search. - yanı çıkmaz sokak. colloq. This business is a blind alley. -ına yapmak to soil one´s bed or clothes. -ı yaş olmak /ın/ (for a piece of business) not to be on a sound basis. - yazı footnote."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > alt

  • 6 madeni paranın alt tarafındaki yazı

    n. exergue

    Turkish-English dictionary > madeni paranın alt tarafındaki yazı

См. также в других словарях:

  • alt yazı — is. 1) Gazete, dergi, televizyon programı vb. yayınlarda çıkan resim ve fotoğrafları açıklayan yazı 2) sin., TV Yabancı dildeki bir filmin konuşmalarını çeviri olarak görüntünün altında veren yazı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazı — 1. is., hlk. Düz yer, ova, kır Birleşik Sözler yazı yaban 2. is. 1) Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi Türklerde yazının kullanılması eskidir. 2) Alfabe Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı 3) Harfleri yazma biçimi İnci gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazı masası — is. 1) Üzerinde yazı yazılan, genellikle çekmeceli masa Götürür, yazı masamın, geceleri de yatağımın baş ucuna koyardım. H. Taner 2) Alt dolapsız, bir veya iki alt dolaplı, genellikle oturarak ve elle yapılan büro işlerinde kullanılan mobilya …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Said Nursî — Infobox Philosopher region = Islamic Thinker era = 19th 20th Century color = #B0C4DE image caption = Said Nursî praying in front of the Fatih Sultan Mehmed Tomb in Fatih Mosque in Istanbul name = Said Nursî birth = Between January 5 and March 12 …   Wikipedia

  • literature — /lit euhr euh cheuhr, choor , li treuh /, n. 1. writings in which expression and form, in connection with ideas of permanent and universal interest, are characteristic or essential features, as poetry, novels, history, biography, and essays. 2.… …   Universalium

  • kurul — is. Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble Birleşik Sözler alt kurul genel kurul seçici kurul yarkurul Bakanlar Kurulu balotaj kurulu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takım — is. 1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman 2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tür — is. 1) Çeşit, cins Yazı türleri. 2) biy. Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr Aslan ve insan türleri. 3) fel. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram Parça bütünün,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazılı — sf. 1) Yazılmış olan, muharrer, sözlü karşıtı Yazılı bir kâğıt. 2) Üzerinde yazı bulunan, yazısı olan Yazılı taş. 3) is. Yazılı sınav 4) ekon. Geçerli olan, nominal Birleşik Sözler yazılı bildirim yazılı emir yazılı hani …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İSTİ'LAM — (İlm. den) Bilgi edinmek için yüksek bir makamdan alt makama sorulma. * Yazı ile bilgi isteme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»